2) Tesisimizde bulunan birimler İSG Starlarını çıkartarak birimler arası İSG bilgi yarışmaları düzenledik böylelikle tatlı rekabetin altında tesis tehlike ve riskleri içerisinden sorular sorarak yarışarak öğretme ve bilginin kalıcılığı açısından unutulmayacak bir etkinlik olmasını sağladık. Yarışma içerisinde dereceye giren birimlere çeşitli ödüller dağıtıldı.
3) Çalışanlarımız Bilgisayar yardımı ile tehlike avı oyunları oynayarak tehlikeleri bulmaya çalıştı. Tehlikeleri bulan çalışanlarımıza o güne özel hediyeler dağıtıldı.
4) Safety Day etkinlikleri kapsamında illustrator Fatih Bey'i getirerek gün boyu karikatürlerinin çizimi gerçekleşti. Böylece her çalışanın çalıştığı alana ve kişiye özgü İş güvenliği mesajları oluşturuldu.
5) Safety Day etkinlikleri kapsamında çalışanlarımızın Sağlıklı Yaşam için bir adım atmalarını sağlayarak vücut kitle indeksi ölçümleri yapılarak iş yeri hekimimiz tarafından durum değerlendirmeleri yapılması sağlandı.
6) Safety Day etkinlikleri kapsamında Samsun Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi tarafından Yangın tatbikatı ve eğitimi gerçekleştirilerek yangına karşı kabiliyetimizi artırma hedefimizi gerçekleştirdik.
Sonuç olarak özetlemek gerekirse biz tehlikelerimizi belirledik risklerimizi düşürmek için üzerine gittik, tüm çalışanımızın önce iş güvenliği ve kendi güvenliğinin önemini benimsettik, daha önce hiç yapmadıkları bir iş planlandıysa mutlaka İSG'ye bilgi verilmesi ve tehlike,risklerinin öngörülüp önlemler alındıktan sonra işe başlamayı bir alışkanlık haline getirdik ve iş güvenliği işi yavaşlatan,durduran bir pozisyonda olmadığını aksine daha rahat bir çalışma ve daha güvenli bir konfor alanı oluşturmak istediğimizi benimsettik.
Kazasız geçen 1000 gün İSG'nin başarası olduğu kadar güvenli çalışmayı kültür haline getiren tüm çalışma arkadaşlarımızın gösterdiği özenli davranışların bir sonucudur.
İş kazalarının sonuçlarından en önemlisi tartışmasız çalışan
insanın yaşamını yitirmesidir. Kuşkusuz insan yaşamının değerini ölçmek ve maliyetini
değerlendirmek olanaklı değildir. İş kazalarının işçi açısından maliyetinin
önemi açık olarak ortaya çıkmakta ve en büyük bedeli işçi ödemektedir. İş
kazası sonucu yaşamını yitiren işçinin ailesi maddi ve manevi yıkıma
uğramaktadır. İş kazasında yaşamını yitiren işçinin ailesi, kaybettiklerinin
acısını çekerken diğer yandan da gelirinin azalması veya
tümden bitmesi nedeniyle geçim sorunlarıyla karşı karşıya
kalmaktadır. İş kazasına uğrayan işçi sosyal güvenlikten yoksun ise bu durumda
ailesi herhangi bir ödenek de alamamaktadır. İş kazasına uğrayan işçi yaşamını yitirmese
bile beden ve ruh sağlığında önemli kayıplar oluşabilmektedir. İş kazası sonucu çalışamayacak durumda sakat kalan
veya çalışma gücü azalan işçiyi bu kez başka önemli sorun olan işsizlik
beklemektedir. İş kazasına uğrayan işçi eğer sosyal güvenlik kapsamında ise
geçici ya da
sürekli iş göremezlik ödeneği almaya hak kazanmaktadır.
Ancak, sürekli iş göremez duruma düştüğünde gelir yaratma yeteneği azalacak, rehabilitasyon
sonrası daha düşük gelir getiren bir işte çalışmak zorunda kalacaktır. İş
kazasına uğrayan işçi sosyal güvenlik kapsamında değilse ya
da iş kazası ölümle sonuçlanmışsa yukarıdaki olasılık da
ortadan kalkmaktadır. Ülkemizde çalışanların ancak %35’inin sosyal sigortalar kapsamında
olduğu ve ölümle sonuçlanan iş kazalarının büyük oranlara ulaştığı
düşünüldüğünde konunun önemi ve iş kazalarının işçi açısından maliyetinin
boyutları daha iyi kavranacaktır.
İşyeri Açısından
İş kazaları neden oldukları acı ve ızdırapların yanında
makine, malzeme ve ürün kayıplarına da neden olmakta ve verimliliği
düşürmektedir. Uluslararası kuruluşlarca yapılan araştırmalar, iş güvenliği ve
iş gücü verimliliği arasında karşılıklı etkileşim olduğunu, güvenli
işyerlerinde verimliliğin arttığını ortaya koymuştur. İş kazalarının önlenerek
iş güvenliğinin sağlanması, ikinci ya da yan etki olarak işyerlerinde
verimlilik ve üretim artışına da neden olmaktadır. İş kazaları işin akışını
durdurarak üretimin kesintiye uğramasında neden olmaktadır. Uluslararası
Çalışma Örgütü (ILO) araştırmalarında üretimde kullanılan makine ve tezgahlarda
koruma sistemlerinin geliştirilerek iş güvenliğinin sağlanması sonucu önemli
ölçüde üretim artışı sağlandığı saptanmıştır. İş kazaları nedeniyle üretim
araçlarında ve iş gücünde uğranılan kayıplar üretim maliyetlerine de olumsuz
yönde etkilemektedir. 15 İş kazaları, verimlilik ve üretim etkinliği üzerindeki
kayıpların yanında makine, araç, gereç ile hammadde, malzeme ve ürün
kayıplarına ve en önemlisi de iş gücü kayıplarına neden olmaktadır. İş kazaları
sonucu üretimin durması, gerekli düzenleme ve onarım çalışmaları da diğer
kayıpları oluşturmaktadır. Ayrıca iş kazalarının işçiler üzerindeki etkisi ile
iş yavaşlamakta, yaralanan işçiye yardımcı olan işçiler ve gözlemci personel
ile olayı izleyen işçiler ve üst düzey yöneticilerinin zaman ve iş gücü kayıpları
ortaya çıkmaktadır. İş kazaları sonucu işçilerin moral bozukluğu ve
çekingenliği artmakta bu da üretimde niteliksel ve niceliksel düşmelere neden
olmaktadır. Bunun yanında, iş kazasına uğrayan işçinin yerine yenisinin bulunup
yerleştirilmesi, eğitilmesi ve gerekli niteliklerin kazandırılması işletmeye ek
maliyetler yüklemektedir.
Doğrudan Kayıplar
üKaza anında yapılan ilkyardım masrafları
üKazalıya ödenen geçici ve sürekli iş göremezlik
ödenekleri
üGerekli dinlenme süreleri için ödenen ücretin
üçte ikisi
Kazalının işyeri arkadaşlarının verdikleri aralar nedeniyle
Usta ve yöneticilerin kazayı incelemek için kaybettikleri
zaman nedeniyle
Yaralı işçinin üzerindeki işi yeniden düzene koymak
nedeniyle
Yasal işlemler için kaybettikleri zaman nedeniyle
·Üretim
Kaybı
Kaza sırasında üretime ara verilmesi nedeniyle
Üretimin aksaması nedeniyle iş akım ve programındaki
aksamalar nedeniyle
Makinelerin durması ya da hasara uğraması nedeniyle
Malzeme ve hammaddenin zarara uğraması nedeniyle
Kazaya uğrayan işçinin işe dönmesi halinde verimdeki
düşmeler nedeniyle
Siparişlerin zamanında karşılanmaması kayıpları
Firmanın imaj kaybı
Geç teslim nedeniyle ödenen para cezaları
Erken teslim halinde alınabilecek primden kayıplar
Ulusal Ekonomi
Açısından
İş kazalarının işçi ve işyerine maliyetleri yanında ulusal
ekonomiye de önemli maliyeti bulunmaktadır. Sosyal güvenlik sistemi ile
hastane, rehabilitasyon merkezi gideri gibi toplumun tümüne yüklenen maliyetler
söz konusudur. İş kazaları ülke ekonomisinin üretken kapasitesini olumsuz
yönde etkilemektedir. İş kazaları ulusal kaynakların yok
olmasını da doğurmaktadır. İş kazaları ulusal kalkınmayı engelleyici ve ulusal
refahı azaltıcı işlev görmektedir. Genel olarak iş kazaları ülke kaynaklarının
yok olmasına iş gücü ve iş günü kayıplarının önemli boyutlara ulaşmasına neden
olmaktadır. İş kazalarının net olarak maliyeti yalnızca SSK verilerinde
görülmektedir. Dolaylı harcamalar, doğrudan harcamaların 4 ile 10 katı arasında
gerçekleşmektedir. İş kazalarının sosyal güvenlik sistemine maliyeti
trilyonlara ulaşmaktadır. İş kazaları sonucu kaybolan iş günleri tüm dünyada
önemli boyutlara ulaşmış durumdadır. Ülkemizde ise iş kazası sonucu kaybolan iş
günleri daha da büyük önem taşımaktadır. İş kazaları nedeni ile kaybolan iş
günleri doğrudan ülkemizde yaratılan katma değeri düşürmektedir. Bu durum
ulusal ekonomimiz açısından önemli kayıplara neden olmaktadır. İş kazalarının
katma değer olarak ulusal ekonomimizdeki kaybına ayrıca işçi, SSK ve işveren
açısından ortaya çıkan kayıpları da eklemek gereklidir. Bunun ise ülke
ekonomisinemaliyeti önemli boyutlara ulaşmaktadır.
Proses Güvenliği Yönetimi tehlikeli
kimyasalların ve maddelerin kullanıldığı , üretildiği , depolandığı alanlarda ,
operasyonel sistemlerin güvenliğini, devamlılığını yönetmek için oluşturulmuş
bir yönetim disiplinidir. İyi mühendislik çözümlerinin uygulanması , etkin ve
güvenli bakım faaliyetleri , güvenli operasyon ve üretim metotları ,
çalışanların işe uygun hazırlanması uygulama esaslarını belirler.
Proses Güvenliği Yönetimi ; tehlikeli
kimyasal ve maddelerin kontrolsüz şekilde ortama yayılması , sızması ve bu
sebepten olabilecek her türlü patlama , enerji yayılımı , toksik etki ,
çevresel etki potansiyelinin önlenmesi ve/veya kontrol altına alınması
prensibini esas alır. Potansiyel olayların etkisi toksik sızıntılar , yangınlar
, patlamalar , ölümlü veya yaralanmalı iş kazaları , maddi kayıplı hasarlar ,
üretim kaybı ve çevreye kontrolsüz etki ile sonuçlanabilir.
Yakın geçmişe baktığımızda dünyada
etkisi yüksek bir çok endüstriyel kaza meydana gelmiştir.
Bhopal felaketi, 3 Aralık 1984 günü, ABD
kökenli Union Carbide firmasının Hindistan'da Bhopal'de kurduğu böcek ilacı
üreten fabrikadan yanlışlıkla 40 ton metil isosiyanat gazını dışarı atması
18.000 kişinin ölümüne, 150.000'den fazla insanın zehirlenmesine neden oldu.
23 Mart 2005 de ABD de BP şirketine ait
rafinerideki patlamada 15 kişi öldü , 170 kişi yaralandı. ABD de
kapasitesi üçüncü büyüklükte bulunan rafineride güvenlik
kültürünün ve buna bağlı yaratılan şirket iklimimin kazanın oluşumundaki etkisi
çok uzun süre tartışıldı ve gündemde kaldı.
Güvenlik Kültürü ve
Proses Güvenliği Yönetimi İlişkisi
Büyük endüstriyel kazaların detaylı kaza
araştırma raporları incelendiği zaman proses kazalarının sebepleri nadiren tek
bir kök sebebe dayanır. Genelde birden fazla kök sebep veya bir başka değiş ise
birden fazla güvenlik önlemi veya bariyerinin eksikliği, yetersizliği veya hiç
olmaması kazaları meydana getirmiştir.
Bu yaklaşımı en iyi anlatan modelleme
İngiliz Psikoloji Profesörü James T. Reason tarafından ortaya atılan “İsviçre
Peyniri Modeli” ne dayanır. Proses Güvenliği Yönetim sistemi ve diğer kazaları
önlemek için tasarlanmış koruma katmanları, tehlikelerin kazalara dönüşmesini
engelleyen bir bariyer olarak görülmektedir.
Bu katmanlarda bulunan aksamalar ve
eksiklikler İsviçre Peyniri üzerindeki deliklere benzetilmiş ve kazaların
oluşması için, tehlikelerin birden fazla koruma katmanını geçmesi gerektiği
ifade edilmiştir.
Son 20-30 yıl içinde meydana gelen büyük
endüstriyel kazalar incelendiğinde Proses Güvenliği Yönetimi uygulamalarına
sahip ayrıca teknolojik olarak potansiyel tehlikelere karşı koruma katmanlarını
ve bariyerlerini oluşturmuş şirketlerde de endüstriyel kazaların olduğu göze
çarpmaktadır. Bu durumda ele alınması ve etkin bir şekilde yönetilmesi gereken
unsur, kurum içindeki “Güvenlik Kültürü” nün sağlanması olmalıdır. Yani İsviçre
Peyniri Modelinde yer alan koruma katmanları hareket halindedir ve bu hareket kabiliyeti
İnsan Faktörü ile ilişkilendirilmiştir.
Güvenlik Kültürü’nün yönetimi Proses
Güvenliği Yönetimi ile paralel ele alınması gereken bir konudur. Güvenlik
Kültürü nitelikleri ve ana unsurlarını şu şekilde sıralayabiliriz;
·Şirket yönetiminin ve tüm çalışanların kazasız bir
işyeri taahhüdü ,
·Proses Güvenliği uygulama ve esaslarının
sahiplenilmesi ve tüm şirket politika ve uygulamalarının bu yönde tasarlanması,
·Anlamlı ve yapıcı çalışan – işveren ilişkisi ,
·Tüm tehlike – risk ve maruz kalmaların anlaşılması ,
ele alınması ,
·Risklerin etkin analizi ve yönetimi ,
·Tecrübelerden ve geçmiş olaylardan dersler
çıkarılması.
Risk Tabanlı Proses
Güvenliği Yönetimi
Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan
Seveso Direktifleri , ABD’ de OSHA tarafından yayınlanan Process Safety
Management of Highly Hazardous Chemicals yönetmeliği , İngiltere’de HSE
tarafından yayınlanan COMAH ( The Control of Major Accidents Hazards )
yönetmelikleri şirketleri etkin ve verimli bir Proses Güvenliği Yönetimi
uygulamaya yöneltmektedir.
ABD’nde bulunan American Institute of
Chemical Engineers ( AIChE) ve bu enstitüye bağlı çalışan Center for Chemical
Process Safety ( CCPS ) Risk Tabanlı Proses Güvenliği yaklaşımı geliştirmiş ve
20 element içeren bir yönetim sistemi modelini tüm işletmelere tavsiye
etmiştir.
Risk
Tabanlı Proses Güvenliği Modeli aşağıdaki elementlerden oluşur.
1.Proses Güvenliği Elementleri
1.Proses Güvenliği Kültürü
2.Standartlara Uyum
3.Proses Güvenliği Yetkinliği
4.Çalışanların Etkin Katılımı
5.Paydaşlara Etkin Erişim
2.Tehlikeleri ve Riskleri Anlamak
1.Proses Bilgi / Tecrübesi Yönetimi
2.Tehlike Tanımlaması ve Risk Analizi
3.Riskin Yönetimi
1.İşletme Prosedürleri
2.Güvenli Saha Uygulamaları
3.Varlıkların Bütünlüğü ve Güvenilirliği
4.Alt işveren / Müteahhit Yönetimi
5.Eğitim Yönetimi
6.Değişimin Yönetimi
7.Operasyonel Duruş ve Yeniden Çalışmalara Hazır Olma
8.Operasyonel Disiplin
9.Acil Durum Yönetimi
4.Geçmiş Tecrübelerden / Olaylardan
Ders Alma(En Önemlisi)
1.Olay / Kaza Araştırması
2.Performans Metrikleri
3.Denetim
4.Yönetimin Gözden Geçirmesi ve Sürekli Gelişim
Sonuç olarak ; Proses Güvenliği Yönetimi
şirketlerin Güvenlik Kültürü ile ortak olarak yönetilmeli ve şirket
ihtiyaçlarına göre sürdürülebilir uygulamalar olarak hayata geçirilmelidir.
Proses Güvenliği Yönetimi moda bir yönetim sistemi olarak algılanmamalı , şirket uygulamalarının bütününe entegre
edilmelidir. Unutulmamalıdır ki
meydana gelen büyük endüstriyel kazalar , dünya üzerinde büyük etkiler ve
etkilenen insanlar üzerinde de kalıcı kronik etkiler bırakır. Kastamonu Entegre
tesislerinde de proses güvenliği çalışmaları Sevesso direktifleri ve en iyi
endüstri standardları dikkate alınarak yapılandırılmaktadır.