Güvenlik Kültürü Oluşturmak

Güvenlik Kültürü Oluşturmak

3 Mart 2016 Perşembe

Proses Güvenliği Yönetimi ve Etkin Güvenlik Kültürü

Proses Güvenliği Yönetimi tehlikeli kimyasalların ve maddelerin kullanıldığı , üretildiği , depolandığı alanlarda , operasyonel sistemlerin güvenliğini, devamlılığını yönetmek için oluşturulmuş bir yönetim disiplinidir. İyi mühendislik çözümlerinin uygulanması , etkin ve güvenli bakım faaliyetleri , güvenli operasyon ve üretim metotları , çalışanların işe uygun hazırlanması uygulama esaslarını belirler.
Proses Güvenliği Yönetimi ; tehlikeli kimyasal ve maddelerin kontrolsüz şekilde ortama yayılması , sızması ve bu sebepten olabilecek her türlü patlama , enerji yayılımı , toksik etki , çevresel etki potansiyelinin önlenmesi ve/veya kontrol altına alınması prensibini esas alır. Potansiyel olayların etkisi toksik sızıntılar , yangınlar , patlamalar , ölümlü veya yaralanmalı iş kazaları , maddi kayıplı hasarlar , üretim kaybı ve çevreye kontrolsüz etki ile sonuçlanabilir.
Yakın geçmişe baktığımızda dünyada etkisi yüksek bir çok endüstriyel kaza meydana gelmiştir.
Bhopal felaketi, 3 Aralık 1984 günü, ABD kökenli Union Carbide firmasının Hindistan'da Bhopal'de kurduğu böcek ilacı üreten fabrikadan yanlışlıkla 40 ton metil isosiyanat gazını dışarı atması 18.000 kişinin ölümüne, 150.000'den fazla insanın zehirlenmesine neden oldu.
23 Mart 2005 de ABD de BP şirketine ait rafinerideki patlamada 15 kişi öldü , 170 kişi yaralandı. ABD de  kapasitesi  üçüncü büyüklükte bulunan  rafineride güvenlik kültürünün ve buna bağlı yaratılan şirket iklimimin kazanın oluşumundaki etkisi çok uzun süre tartışıldı ve gündemde kaldı.
Açıklama: https://media.licdn.com/mpr/mpr/shrinknp_800_800/AAEAAQAAAAAAAANRAAAAJDExOGUwOTBhLWE3MTUtNDNmNy04YTE0LTBmZjQzZjkwNTk0Nw.jpg
Güvenlik Kültürü ve Proses Güvenliği Yönetimi İlişkisi
Büyük endüstriyel kazaların detaylı kaza araştırma raporları incelendiği zaman proses kazalarının sebepleri nadiren tek bir kök sebebe dayanır. Genelde birden fazla kök sebep veya bir başka değiş ise birden fazla güvenlik önlemi veya bariyerinin eksikliği, yetersizliği veya hiç olmaması kazaları meydana getirmiştir.
Bu yaklaşımı en iyi anlatan modelleme İngiliz Psikoloji Profesörü James T. Reason tarafından ortaya atılan “İsviçre Peyniri Modeli” ne dayanır. Proses Güvenliği Yönetim sistemi ve diğer kazaları önlemek için tasarlanmış koruma katmanları, tehlikelerin kazalara dönüşmesini engelleyen bir bariyer olarak görülmektedir.

Bu katmanlarda bulunan aksamalar ve eksiklikler İsviçre Peyniri üzerindeki deliklere benzetilmiş ve kazaların oluşması için, tehlikelerin birden fazla koruma katmanını geçmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Son 20-30 yıl içinde meydana gelen büyük endüstriyel kazalar incelendiğinde Proses Güvenliği Yönetimi uygulamalarına sahip ayrıca teknolojik olarak potansiyel tehlikelere karşı koruma katmanlarını ve bariyerlerini oluşturmuş şirketlerde de endüstriyel kazaların olduğu göze çarpmaktadır. Bu durumda ele alınması ve etkin bir şekilde yönetilmesi gereken unsur, kurum içindeki “Güvenlik Kültürü” nün sağlanması olmalıdır. Yani İsviçre Peyniri Modelinde yer alan koruma katmanları hareket halindedir ve bu hareket kabiliyeti İnsan Faktörü ile ilişkilendirilmiştir.
Güvenlik Kültürü’nün yönetimi Proses Güvenliği Yönetimi ile paralel ele alınması gereken bir konudur. Güvenlik Kültürü nitelikleri ve ana unsurlarını şu şekilde sıralayabiliriz;
·         Şirket yönetiminin ve tüm çalışanların kazasız bir işyeri taahhüdü ,
·         Proses Güvenliği uygulama ve esaslarının sahiplenilmesi ve tüm şirket politika ve uygulamalarının bu yönde tasarlanması,
·         Anlamlı ve yapıcı çalışan – işveren ilişkisi ,
·         Tüm tehlike – risk ve maruz kalmaların anlaşılması , ele alınması ,
·         Risklerin etkin analizi ve yönetimi ,
·         Tecrübelerden ve geçmiş olaylardan dersler çıkarılması.

Risk Tabanlı Proses Güvenliği Yönetimi
Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan Seveso Direktifleri , ABD’ de OSHA tarafından yayınlanan Process Safety Management of Highly Hazardous Chemicals yönetmeliği , İngiltere’de HSE tarafından yayınlanan COMAH ( The Control of Major Accidents Hazards ) yönetmelikleri şirketleri etkin ve verimli bir Proses Güvenliği Yönetimi uygulamaya yöneltmektedir.
ABD’nde bulunan American Institute of Chemical Engineers ( AIChE) ve bu enstitüye bağlı çalışan Center for Chemical Process Safety ( CCPS ) Risk Tabanlı Proses Güvenliği yaklaşımı geliştirmiş ve 20 element içeren bir yönetim sistemi modelini tüm işletmelere tavsiye etmiştir.
Risk Tabanlı Proses Güvenliği Modeli aşağıdaki elementlerden oluşur.
1.     Proses Güvenliği Elementleri
1.     Proses Güvenliği Kültürü
2.     Standartlara Uyum
3.     Proses Güvenliği Yetkinliği
4.     Çalışanların Etkin Katılımı
5.     Paydaşlara Etkin Erişim
2.     Tehlikeleri ve Riskleri Anlamak
1.     Proses Bilgi / Tecrübesi Yönetimi
2.     Tehlike Tanımlaması ve Risk Analizi
3.     Riskin Yönetimi
1.     İşletme Prosedürleri
2.     Güvenli Saha Uygulamaları
3.     Varlıkların Bütünlüğü ve Güvenilirliği
4.     Alt işveren / Müteahhit Yönetimi
5.     Eğitim Yönetimi
6.     Değişimin Yönetimi
7.     Operasyonel Duruş ve Yeniden Çalışmalara Hazır Olma
8.     Operasyonel Disiplin
9.     Acil Durum Yönetimi
4.     Geçmiş Tecrübelerden / Olaylardan Ders Alma(En Önemlisi)
1.     Olay / Kaza Araştırması
2.     Performans Metrikleri
3.     Denetim
4.     Yönetimin Gözden Geçirmesi ve Sürekli Gelişim

Sonuç olarak ; Proses Güvenliği Yönetimi şirketlerin Güvenlik Kültürü ile ortak olarak yönetilmeli ve şirket ihtiyaçlarına göre sürdürülebilir uygulamalar olarak hayata geçirilmelidir. Proses Güvenliği Yönetimi moda bir yönetim sistemi olarak algılanmamalı ,  şirket uygulamalarının bütününe entegre edilmelidir. Unutulmamalıdır ki meydana gelen büyük endüstriyel kazalar , dünya üzerinde büyük etkiler ve etkilenen insanlar üzerinde de kalıcı kronik etkiler bırakır. Kastamonu Entegre tesislerinde de proses güvenliği çalışmaları Sevesso direktifleri ve en iyi endüstri standardları dikkate alınarak yapılandırılmaktadır.

Hiç yorum yok: