Güvenlik Kültürü Oluşturmak

Güvenlik Kültürü Oluşturmak

3 Mart 2016 Perşembe

3 NOKTA TEMAS KURALI

















FORKLİFT'LER İÇİN 3 NOKTA TEMAS KURALI

















VOLVO LOADER 3 NOKTA TEMAS KURALI


3 NOKTA TEMAS KURALI MERDİVEN











Meslek Liseleri Farkındalık Eğitimleri

İŞ KAZALARI MALİYETİ

İşçi Açısından
İş kazalarının sonuçlarından en önemlisi tartışmasız çalışan insanın yaşamını yitirmesidir. Kuşkusuz insan yaşamının değerini ölçmek ve maliyetini değerlendirmek olanaklı değildir. İş kazalarının işçi açısından maliyetinin önemi açık olarak ortaya çıkmakta ve en büyük bedeli işçi ödemektedir. İş kazası sonucu yaşamını yitiren işçinin ailesi maddi ve manevi yıkıma uğramaktadır. İş kazasında yaşamını yitiren işçinin ailesi, kaybettiklerinin acısını çekerken diğer yandan da gelirinin azalması veya
tümden bitmesi nedeniyle geçim sorunlarıyla karşı karşıya kalmaktadır. İş kazasına uğrayan işçi sosyal güvenlikten yoksun ise bu durumda ailesi herhangi bir ödenek de alamamaktadır. İş kazasına uğrayan işçi yaşamını yitirmese bile beden ve ruh sağlığında önemli kayıplar oluşabilmektedir.  İş kazası sonucu çalışamayacak durumda sakat kalan veya çalışma gücü azalan işçiyi bu kez başka önemli sorun olan işsizlik beklemektedir. İş kazasına uğrayan işçi eğer sosyal güvenlik kapsamında ise geçici ya da
sürekli iş göremezlik ödeneği almaya hak kazanmaktadır. Ancak, sürekli iş göremez duruma düştüğünde gelir yaratma yeteneği azalacak, rehabilitasyon sonrası daha düşük gelir getiren bir işte çalışmak zorunda kalacaktır. İş kazasına uğrayan işçi sosyal güvenlik kapsamında değilse ya
da iş kazası ölümle sonuçlanmışsa yukarıdaki olasılık da ortadan kalkmaktadır. Ülkemizde çalışanların ancak %35’inin sosyal sigortalar kapsamında olduğu ve ölümle sonuçlanan iş kazalarının büyük oranlara ulaştığı düşünüldüğünde konunun önemi ve iş kazalarının işçi açısından maliyetinin boyutları daha iyi kavranacaktır.

İşyeri Açısından
İş kazaları neden oldukları acı ve ızdırapların yanında makine, malzeme ve ürün kayıplarına da neden olmakta ve verimliliği düşürmektedir. Uluslararası kuruluşlarca yapılan araştırmalar, iş güvenliği ve iş gücü verimliliği arasında karşılıklı etkileşim olduğunu, güvenli işyerlerinde verimliliğin arttığını ortaya koymuştur. İş kazalarının önlenerek iş güvenliğinin sağlanması, ikinci ya da yan etki olarak işyerlerinde verimlilik ve üretim artışına da neden olmaktadır. İş kazaları işin akışını durdurarak üretimin kesintiye uğramasında neden olmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) araştırmalarında üretimde kullanılan makine ve tezgahlarda koruma sistemlerinin geliştirilerek iş güvenliğinin sağlanması sonucu önemli ölçüde üretim artışı sağlandığı saptanmıştır. İş kazaları nedeniyle üretim araçlarında ve iş gücünde uğranılan kayıplar üretim maliyetlerine de olumsuz yönde etkilemektedir. 15 İş kazaları, verimlilik ve üretim etkinliği üzerindeki kayıpların yanında makine, araç, gereç ile hammadde, malzeme ve ürün kayıplarına ve en önemlisi de iş gücü kayıplarına neden olmaktadır. İş kazaları sonucu üretimin durması, gerekli düzenleme ve onarım çalışmaları da diğer kayıpları oluşturmaktadır. Ayrıca iş kazalarının işçiler üzerindeki etkisi ile iş yavaşlamakta, yaralanan işçiye yardımcı olan işçiler ve gözlemci personel ile olayı izleyen işçiler ve üst düzey yöneticilerinin zaman ve iş gücü kayıpları ortaya çıkmaktadır. İş kazaları sonucu işçilerin moral bozukluğu ve çekingenliği artmakta bu da üretimde niteliksel ve niceliksel düşmelere neden olmaktadır. Bunun yanında, iş kazasına uğrayan işçinin yerine yenisinin bulunup yerleştirilmesi, eğitilmesi ve gerekli niteliklerin kazandırılması işletmeye ek maliyetler yüklemektedir.

Doğrudan Kayıplar
ü  Kaza anında yapılan ilkyardım masrafları
ü  Kazalıya ödenen geçici ve sürekli iş göremezlik ödenekleri
ü  Gerekli dinlenme süreleri için ödenen ücretin üçte ikisi
ü  Kazalıya ya da ailesine ödenen tazminatlar
ü  Mahkeme giderleri
ü  Ölümlü kazalarda uygulanacak cezai hükümlerin bedelleri
Dolaylı Kayıplar
·         İş Gücü Kaybı
Kazalının çalışamaması nedeniyle
Kazalıya yapılan ilkyardım nedeniyle
Kazalının işyeri arkadaşlarının verdikleri aralar nedeniyle
Usta ve yöneticilerin kazayı incelemek için kaybettikleri zaman nedeniyle
Yaralı işçinin üzerindeki işi yeniden düzene koymak nedeniyle
Yasal işlemler için kaybettikleri zaman nedeniyle
·         Üretim Kaybı
Kaza sırasında üretime ara verilmesi nedeniyle
Üretimin aksaması nedeniyle iş akım ve programındaki aksamalar nedeniyle
Makinelerin durması ya da hasara uğraması nedeniyle
Malzeme ve hammaddenin zarara uğraması nedeniyle
Kazaya uğrayan işçinin işe dönmesi halinde verimdeki düşmeler nedeniyle
Siparişlerin zamanında karşılanmaması kayıpları
Firmanın imaj kaybı
Geç teslim nedeniyle ödenen para cezaları
Erken teslim halinde alınabilecek primden kayıplar

Ulusal Ekonomi Açısından
İş kazalarının işçi ve işyerine maliyetleri yanında ulusal ekonomiye de önemli maliyeti bulunmaktadır. Sosyal güvenlik sistemi ile hastane, rehabilitasyon merkezi gideri gibi toplumun tümüne yüklenen maliyetler söz konusudur. İş kazaları ülke ekonomisinin üretken kapasitesini olumsuz

yönde etkilemektedir. İş kazaları ulusal kaynakların yok olmasını da doğurmaktadır. İş kazaları ulusal kalkınmayı engelleyici ve ulusal refahı azaltıcı işlev görmektedir. Genel olarak iş kazaları ülke kaynaklarının yok olmasına iş gücü ve iş günü kayıplarının önemli boyutlara ulaşmasına neden olmaktadır. İş kazalarının net olarak maliyeti yalnızca SSK verilerinde görülmektedir. Dolaylı harcamalar, doğrudan harcamaların 4 ile 10 katı arasında gerçekleşmektedir. İş kazalarının sosyal güvenlik sistemine maliyeti trilyonlara ulaşmaktadır. İş kazaları sonucu kaybolan iş günleri tüm dünyada önemli boyutlara ulaşmış durumdadır. Ülkemizde ise iş kazası sonucu kaybolan iş günleri daha da büyük önem taşımaktadır. İş kazaları nedeni ile kaybolan iş günleri doğrudan ülkemizde yaratılan katma değeri düşürmektedir. Bu durum ulusal ekonomimiz açısından önemli kayıplara neden olmaktadır. İş kazalarının katma değer olarak ulusal ekonomimizdeki kaybına ayrıca işçi, SSK ve işveren açısından ortaya çıkan kayıpları da eklemek gereklidir. Bunun ise ülke ekonomisinemaliyeti önemli boyutlara ulaşmaktadır.

Proses Güvenliği Yönetimi ve Etkin Güvenlik Kültürü

Proses Güvenliği Yönetimi tehlikeli kimyasalların ve maddelerin kullanıldığı , üretildiği , depolandığı alanlarda , operasyonel sistemlerin güvenliğini, devamlılığını yönetmek için oluşturulmuş bir yönetim disiplinidir. İyi mühendislik çözümlerinin uygulanması , etkin ve güvenli bakım faaliyetleri , güvenli operasyon ve üretim metotları , çalışanların işe uygun hazırlanması uygulama esaslarını belirler.
Proses Güvenliği Yönetimi ; tehlikeli kimyasal ve maddelerin kontrolsüz şekilde ortama yayılması , sızması ve bu sebepten olabilecek her türlü patlama , enerji yayılımı , toksik etki , çevresel etki potansiyelinin önlenmesi ve/veya kontrol altına alınması prensibini esas alır. Potansiyel olayların etkisi toksik sızıntılar , yangınlar , patlamalar , ölümlü veya yaralanmalı iş kazaları , maddi kayıplı hasarlar , üretim kaybı ve çevreye kontrolsüz etki ile sonuçlanabilir.
Yakın geçmişe baktığımızda dünyada etkisi yüksek bir çok endüstriyel kaza meydana gelmiştir.
Bhopal felaketi, 3 Aralık 1984 günü, ABD kökenli Union Carbide firmasının Hindistan'da Bhopal'de kurduğu böcek ilacı üreten fabrikadan yanlışlıkla 40 ton metil isosiyanat gazını dışarı atması 18.000 kişinin ölümüne, 150.000'den fazla insanın zehirlenmesine neden oldu.
23 Mart 2005 de ABD de BP şirketine ait rafinerideki patlamada 15 kişi öldü , 170 kişi yaralandı. ABD de  kapasitesi  üçüncü büyüklükte bulunan  rafineride güvenlik kültürünün ve buna bağlı yaratılan şirket iklimimin kazanın oluşumundaki etkisi çok uzun süre tartışıldı ve gündemde kaldı.
Açıklama: https://media.licdn.com/mpr/mpr/shrinknp_800_800/AAEAAQAAAAAAAANRAAAAJDExOGUwOTBhLWE3MTUtNDNmNy04YTE0LTBmZjQzZjkwNTk0Nw.jpg
Güvenlik Kültürü ve Proses Güvenliği Yönetimi İlişkisi
Büyük endüstriyel kazaların detaylı kaza araştırma raporları incelendiği zaman proses kazalarının sebepleri nadiren tek bir kök sebebe dayanır. Genelde birden fazla kök sebep veya bir başka değiş ise birden fazla güvenlik önlemi veya bariyerinin eksikliği, yetersizliği veya hiç olmaması kazaları meydana getirmiştir.
Bu yaklaşımı en iyi anlatan modelleme İngiliz Psikoloji Profesörü James T. Reason tarafından ortaya atılan “İsviçre Peyniri Modeli” ne dayanır. Proses Güvenliği Yönetim sistemi ve diğer kazaları önlemek için tasarlanmış koruma katmanları, tehlikelerin kazalara dönüşmesini engelleyen bir bariyer olarak görülmektedir.

Bu katmanlarda bulunan aksamalar ve eksiklikler İsviçre Peyniri üzerindeki deliklere benzetilmiş ve kazaların oluşması için, tehlikelerin birden fazla koruma katmanını geçmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Son 20-30 yıl içinde meydana gelen büyük endüstriyel kazalar incelendiğinde Proses Güvenliği Yönetimi uygulamalarına sahip ayrıca teknolojik olarak potansiyel tehlikelere karşı koruma katmanlarını ve bariyerlerini oluşturmuş şirketlerde de endüstriyel kazaların olduğu göze çarpmaktadır. Bu durumda ele alınması ve etkin bir şekilde yönetilmesi gereken unsur, kurum içindeki “Güvenlik Kültürü” nün sağlanması olmalıdır. Yani İsviçre Peyniri Modelinde yer alan koruma katmanları hareket halindedir ve bu hareket kabiliyeti İnsan Faktörü ile ilişkilendirilmiştir.
Güvenlik Kültürü’nün yönetimi Proses Güvenliği Yönetimi ile paralel ele alınması gereken bir konudur. Güvenlik Kültürü nitelikleri ve ana unsurlarını şu şekilde sıralayabiliriz;
·         Şirket yönetiminin ve tüm çalışanların kazasız bir işyeri taahhüdü ,
·         Proses Güvenliği uygulama ve esaslarının sahiplenilmesi ve tüm şirket politika ve uygulamalarının bu yönde tasarlanması,
·         Anlamlı ve yapıcı çalışan – işveren ilişkisi ,
·         Tüm tehlike – risk ve maruz kalmaların anlaşılması , ele alınması ,
·         Risklerin etkin analizi ve yönetimi ,
·         Tecrübelerden ve geçmiş olaylardan dersler çıkarılması.

Risk Tabanlı Proses Güvenliği Yönetimi
Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan Seveso Direktifleri , ABD’ de OSHA tarafından yayınlanan Process Safety Management of Highly Hazardous Chemicals yönetmeliği , İngiltere’de HSE tarafından yayınlanan COMAH ( The Control of Major Accidents Hazards ) yönetmelikleri şirketleri etkin ve verimli bir Proses Güvenliği Yönetimi uygulamaya yöneltmektedir.
ABD’nde bulunan American Institute of Chemical Engineers ( AIChE) ve bu enstitüye bağlı çalışan Center for Chemical Process Safety ( CCPS ) Risk Tabanlı Proses Güvenliği yaklaşımı geliştirmiş ve 20 element içeren bir yönetim sistemi modelini tüm işletmelere tavsiye etmiştir.
Risk Tabanlı Proses Güvenliği Modeli aşağıdaki elementlerden oluşur.
1.     Proses Güvenliği Elementleri
1.     Proses Güvenliği Kültürü
2.     Standartlara Uyum
3.     Proses Güvenliği Yetkinliği
4.     Çalışanların Etkin Katılımı
5.     Paydaşlara Etkin Erişim
2.     Tehlikeleri ve Riskleri Anlamak
1.     Proses Bilgi / Tecrübesi Yönetimi
2.     Tehlike Tanımlaması ve Risk Analizi
3.     Riskin Yönetimi
1.     İşletme Prosedürleri
2.     Güvenli Saha Uygulamaları
3.     Varlıkların Bütünlüğü ve Güvenilirliği
4.     Alt işveren / Müteahhit Yönetimi
5.     Eğitim Yönetimi
6.     Değişimin Yönetimi
7.     Operasyonel Duruş ve Yeniden Çalışmalara Hazır Olma
8.     Operasyonel Disiplin
9.     Acil Durum Yönetimi
4.     Geçmiş Tecrübelerden / Olaylardan Ders Alma(En Önemlisi)
1.     Olay / Kaza Araştırması
2.     Performans Metrikleri
3.     Denetim
4.     Yönetimin Gözden Geçirmesi ve Sürekli Gelişim

Sonuç olarak ; Proses Güvenliği Yönetimi şirketlerin Güvenlik Kültürü ile ortak olarak yönetilmeli ve şirket ihtiyaçlarına göre sürdürülebilir uygulamalar olarak hayata geçirilmelidir. Proses Güvenliği Yönetimi moda bir yönetim sistemi olarak algılanmamalı ,  şirket uygulamalarının bütününe entegre edilmelidir. Unutulmamalıdır ki meydana gelen büyük endüstriyel kazalar , dünya üzerinde büyük etkiler ve etkilenen insanlar üzerinde de kalıcı kronik etkiler bırakır. Kastamonu Entegre tesislerinde de proses güvenliği çalışmaları Sevesso direktifleri ve en iyi endüstri standardları dikkate alınarak yapılandırılmaktadır.